KOLAJENİ TANIYALIM

KOLAJENİ TANIYALIM

KOLAJENİ TANIYALIM

Kozmetiğe dair aldığım 5 sorudan 4’ü “hangi kolajeni kullanalım?”. “Kolajen nedir, etkili midir, alalım mı?” filan değil. Direkt hangisi, çünkü fayda göreceklerinden eminlerJ Yerli yabancı birçok ünlü de kullandığını söyleyince bir de ekstra patladı satışlar:p Bu kadar tantana boşa mı yoksa onca kadın haklı mı değil mi, hadi gelin bir de beraber tanıyalım, bikarara varalım=)

 

Kolajen Nedir?

Kolajen vücudumuzda hücrelerin birbirine sımsıkı tutunmasını sağlayan, dayanıklık ve esneklik veren ve vücutta en fazla miktarda bulunan proteindir. Sadece cilt olarak değil kemik ve kas sağlığı için de oldukça mühim. 

Cilt sıkılığı parlaklığı, iyileşen dolaşım sistemi, esnek ve sağlıklı eklemler, sağlıklı saçlar, hızlı iyileşen yaralar, düzenli çalışan sindirim sistemi, azalan selülitler… derken başta kadınları ama aslında nerdeyse herkesi çok etkileyen bir protein bu kolajen.

Vücudumuzda 20 çeşitten fazla kolajen var. Ama en önemlileri Tip 1, Tip 2, Tip 3, Tip 4 

 

Hangi Kolajen Neye Faydalı?

Peki hangi tip neye faydalı? Bakın burası çokomelli! Çünkü aldığınız kolajen tipisi uygun değilse hedeflediğiniz amaca hizmet etmeyebilir.

Tip 1 Kolajen

Vücutta en fazla bulunan kolajen. Organlar, bağ doku, kas tendonları ve cildimizde bulunur. Dokuları birarada tutup cilde elastikiyet verir. Yaraların kolay iyileşmesini sağlar. Cilt için doğru tip budur.

Tip 2 Kolajen

Hücresel olmayan kıkırdak matriksinde üretilir. Bağ dokulardaki kıkırdak oluşumundaetkilidir. Yani eklem sağlığı için doğru tip budur!

Tip 3 Kolajen

Kalp, kan damarları, kan dokusu, organlar, kaslar ve arterlerin yapısında önemli bir destekleyicidir. Cildin sıkılığının korunması ve cilt esnekliğinde etkilidir. Cilt için doğru tiplerden biri de budur. Ama tip 1’in de mutlaka olması lazım.

Tip 4 Kolajen

Sıvının cilde giriş ve çıkışında etkili olup sindirim ve solunum yüzeylerini oluşturur. Cildin derin katmanlarında yer alan tip 4 kolajen, yağ ve organları çevreleyen bazal zarın oluşumunda da etkilidir. Geçirgen/sızıntılı bağırsak sendromu için de bu tip tercih edilebilir.

 

 

Peki Neden Kolajene İhtiyacımız Var?

• Çevre kirliliği

• Yaş alma

• İster istemez sürekli maruz kaldığımız stres

• Alkol kullanımı

• Sigara kullanımı

• Güneş ışınlarına maruz kalma

• Sağlıksız beslenme

• Düzensiz uyku

• Menopoz

• Fazla şeker ve paketli gıda tüketimi

Bunlardan biri veya birden fazlası tanıdık geldi mi? İşte kendileri kolajenöldürenler LKolajen vücutta azalınca da gelsin ciltte sarkmalar, kuruluk, kırışıklık, selülit, kemik eklem ağrıları, sağlıksız bağırsaklar…

30’lu yaşlardan itibaren kolajen yıkımı başladığı için( aslında 20 yaşlarında başlar ama o kadar erken bu kaygıyı yaşamanızı istemem gençler) cilt sıkılığı adına kullanmak isteyenler 30 civarında başlamalı bence. Ben tam 30’umda başladım mesela. 

Neler Kolajen İçerir?

İlikli kemik ve eklem ucunu aşırı kısık ateşte kaynatmadan uzun saatler pişirdiğinizde (şimdi yemek tarifine bağlayabilirim) içlerindeki kolajen çok güzel ortaya çıkıyor. Su gibi bir sıvı elde ediyorsanız ı-ıh olmamış demektir. Buzdolabında birkaç saat beklettiğinizde kıvamının bıngıl bıngıl jöle gibi olması lazım ki gerçekten ondan fayda görün. Tip 1 ve tip 2 kolajeniçerir.

Sığır,inek ve balıklardan elde edilen kolajenler tip 1 ve tip 3, tavuktan elde edilen tip 2 olur.

Yeşil sebzeler, sarımsak, yumurta beyazı, avokado, soya, kırmızı meyve sebzeler, fasülye gibi besinler doğrudan kolajen içermez ama oluşumunu tetikleyici veya kolajenin parçalanmasını engelleyici etken maddeler içerir.

Ve evet tabiki bildiğiniz gibi kolajen takviyeleri var. 

 

Kolajen Takviyesi Etkili Midir?

Yapılan bazı araştırmalar göstermiştir ki 12 hafta boyunca günde 1 gram kolajentakviyesi alan kadınların % 76 daha az cilt kuruluğu, % 12 daha az görünür kırışıklık, ciltte daha iyi kan akışı ve% 6 daha yüksek kolajen içeriğine sahip olduğunu bulundu. Birçok araştırma var faydalarının gösterildiği ama çeşitli spekülasyonlar da var tabi o araştırma firmalarının kolajen firmaları tarafından finanse edildiğine dair.

Kimi takviye gerçekten diyetinde yeterli protein alanlar için oldukça gereksiz. Bunu hep söylüyorum soranlara. Sıkça kemikli et, ilik, kemik suyu, kelle paça(:p) tüketiyorsanız kolajenkullanın diyemem. Ama onun dışında ne yazıkki tükettiğimiz etteki kolajenden pek faydalanamıyoruz. 

Bazı takviyelerin içeriği, dozaj, kaynağı oldukça iyi, amaca hizmet eder cinsten. Etkisini 8 hafta sonra görmeye başlarsınız. 12 haftada belirgin hissedersiniz. “Kullandım iyi geldi bıraktım” diyebileceğiniz bir ürün değil yalnız. Bıraktığınızda cilt eski haline dönecektir.Düzenli kullanım istiyor. Toz, kapsül, sıvı gibi formları var. Hangisinin sizin için kullanımı en rahatsa onu tercih edin. Hidrolize kolajen veya kolajen peptitleri olmasına dikkat edin! Bunlar daha küçük moleküller olup vücuttan emilimleri daha kolaydır.

Kolajen üretimini desteklemesi açısından bakır, çinko, C vitamini içerebilir. Cilt için daha da faydalı olsun istenirse biotin, hyaluronik asit de içerebilir. Eklemler için kalsiyum, glukozamin sülfat, kondroitin sülfat  içerenlerden olabilir.

Kolajen takviyelerinden kolajenin elde edildiği kaynak da oldukça önemli. Omega-3’de olduğu gibi. Ağır metal ve çeşitli toksinler içeren bir kolajen alacağınıza lütfen hiç almayın. Veya ineklerin toynak, sinir, postundan vs yapılan bir takviyeyi kullanıp boşuna “sığır süngerimsi ensefalopati (BSE)” veya “deli dana hastalığı” gibi hastalıkları taşıyabileceği endişesini yaşamayınız. FDA bu riski elimine etmek için Amerika’da hayvanların yenmeyen kısımlarından takviye elde edilmesini yasaklamış. Ama biz Amerika’da değilizJ Belirli bir standardizasyon olmadığı için çok çeşitli kalitede çok fazla fazla takviye var ve bu da ister istemez tıp otoritelerini endişelendiriyor. Kullanacağınız takviyenin sitesinden kolajeninkaynağını lütfen inceleyin. Antibiyotiksiz beslenen, serbest gezen, balık kaynaklıysa vahşi  olup avlanabilen ağır metal ve toksinlerden uzak oluşunu belgeleyen firmaları tercih edin.

Vejeteryan ve vegan arkadaşlar için üzgünüm. Çünkü bitkisel kolajen olarak pazarlanan şeyden bir fayda görmeniz mümkün değil. Kolajen üretimini arttırmaya, yıkımını azaltmayayönelik ürünler var ama vejeteryan / vegan kolajen diye bir şey yok.

Buarada değinmeden geçmeyeyim. Kolajen enjeksiyonu büyük bir “hayır”. Çünkü hızlı parçalanır, alerji riski yüksektir, düzenli kullanım ihtimali ve hasta uyuncu düşüktür, diğer dolgular gibi kalıcı değildir.

Kolajen içeren kremler ise yine bir pazarlama stratejisidir. Kolajenin deriden emilimi oldukça zayıftır çünkü kocaman bir molekül kendisi.

Günlük Kolajen Miktarı Ne Olmalıdır?

Cilt için önerilen doz minimum 2,5 gram hidrolize kolajen tip 1 ve tip 3 karışımı, 8 ila 12 hafta sonra faydalar göstermiştir.

Eklem ağrısı için 6 ay boyunca günlük alınan 40 mg ham tip 2 kolajen veya 10 hafta boyunca 2 gram hidrolize tip 2 kolajen eklem ağrısını azaltmaya yardımcı olabilir.

Kemik sağlığı için araştırma sınırlı olmakla beraber ineklerden elde edilen 5 gram hidrolize kollajen, tek bir çalışmada 1 yıl sonra kemik yoğunluğunun artmasına yardımcı olmuştur.

Kas geliştirme için egzersizden sonraki 1 saat içinde alınan 15 gram kolajen kas yapmanıza yardımcı olabilir, ancak diğer protein kaynaklarının da benzer etkileri alırsınız. O yüzden kolajen takviyesi kas yapmak isteyenler için elzemdir diyemem(tekrar ediyorum yeterli protein alıyorsanız).

 

Kolajen Kilo Aldırır Mı?

AldırmazJ Hatta protein olduğundan doyuruculuğu yüksektir. Tokluk hissi verdiğinden kilo bilem verebilirsiniz.

Ne için, hangi amaçla kullanmak istiyorsanız eczacınıza danışınız. O size yardımcı olacaktırJ

Etiketler: kolajen
Aralık 06, 2022
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR